14 Ocak 2011 Cuma

büşra

insanlık yönü ağır basmış bir film.

birtakım ön yargılarım vardı izlemeden önce. izledikten sonra ise bir pencere daha açtığını söyleyebilirim bana. havalandırma kadar küçük de olsa bir bakış açısı daha diyebilirim. çünkü insana ne kadar katı olduunu hissettiren bir film farklılıklara karşı. öyle taraflı bir film de değil.

---- spoiler ----
sembolik anlatıma çok fazla yer verilmiş. hehe anlamıyorsan daha ayrıntılı anlatayım şeklinde. ama gene de itici değil.
bir diğer nokta yan karakterlerden alara olması gerekenden daha abartılı yedirilmiş filmin içine. konuşmalarından, mimiklerine kadar gereksizliklerle dolu.
lakin inancı ne olursa olsun bir kızın yaşadığı çelişkilerin insan olarak ele alınması bir yanda, gelgitlerin karanlığındaki yalnızlığın sade tasviri bir yanda rahatsız edici boyutlara saplanmadan durmuş. detayları ile başarılı. misal podyum, alışveriş merkezi ve cadılar bayramı sahneleri..

kızın en yakın arkadaşının olaya getirdiği yüzeysel yorum sonrası -"sen bana yollu de ben sana yobaz arkadaşlığımızı bitirelim!" - güzeldi olayı topralayışları;

- yollu! (büşra'ya diyor)
+ yobaz! (büşra arkadaşına diyor)

gülüşmeler..

tinerci çocuklardan birinin ettiği laf;
"uzaktan sevdim ben yakına gidemedim."
büşra'nın sözlüsü'nün önce kendine yaptığı metalaştırma seslenişi; "yedirme olm malını!" sonra büşra'yı kaptırdığı yaman'a serzenişi; ne buluyo olm bu kız sende?!
yaman ve büşra'nın deli aşkları.
büşra'nın ezan okunurken tedirgince kalkıp yaman'ı öptüğüne pişman olması..
yaman tinerciler tarafından bıçaklandığında büşra'nın türbanını çıkartıp yaman'ın bacağına sarması diğer vurucu sahneler filmden.

---- spoiler ----

velhasıl hiçbir kesimi rahatsız etmemesi gereken naif bir film bana göre. ben bir iğneleme, tariz, taşlama göremiyorum. kimse de aramasın öküz altındaki buzağıları bence.

mine kılıç ve tayanç ayaydın'ın oyunculukları ise takdire şayan.

iyi film.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder