14 Ocak 2011 Cuma

whatever works

woody allen'ın pudra şekerine batırdığını tahmin ettiğim enfes filmi. tam da kendi tarzını yansıtmış bu kez.
yani film aralarında seyirciyle konuşan bir adam var. tabiyki boris bu! larry david boris'i öyle kusursuz oynamış ki adeta oyunculuk dersi veriyor.
woody allen sopası dediğim olay var burada da. ince ince tüm dünya olaylarıyla dalgasını geçiyor. tanrı, aşk, eşcinsellik, ölüm, özgürlük gibi birtakım konularda oldukça ukala bir üslupla ona göre neyin ne olduğunu "boris" aracılığıyla söylüyor.

- hafiften spoiler başlar - dahi ve yaşlı adam ile güzel ve saf kızın hayatın çok farklı yönlerini görebilmelerini sağlayan olaylar dizisi var. evan rachel wood yani filmdeki adıyla melody o kadar masum, o kadar her konuda bilgiye aç ve bir o kadar da tazedir ki bir oyun hamuru gibi yoğurulabilmeye açık hayatını; bu huysuz, yaşlı, panik atak, karısını terk etmiş ve üstelik intihara teşebbüs etmiş adamın ellerine teslim eder.
sonra "o" kişiyi bulunca işler sarpa sarar falan fişman. çok eğlenceli sahneler izleriz bu andan sonra.

- ciddi spoiler devreye girer-
melody'nin bu şok edici kararı karşısında boris öyle bir şey söyler ki belki de yapılabilecek en güzel izahtır bu durumda.

melody - üzgünsün biliyorum. anlamanı beklemiyorum. nasıl anlayabilirsin ki?
boris - inan bana, eğer kuantum fiziğini anlayabiliyorsam, düşük zekalı bir sopa çeviricisinin düşünce tarzını da anlayabilirim.

boris bu konuşmadan sonra melody ile yollarını ayırır ve camdan atladığında üstüne düştüğü kadına aşık olur. tabi bu da değişik şeylere gebe olur.
yılbaşı günü filmdeki tüm karakterler tekrar biraraya geldiklerinde o şahane son konuşmasını da yapar;

"bu sadece evrenin ne kadar anlamsız ve kör bir şansa bağlı olduğunu gösteriyor. herkes doğru insanla tanışmak için yazar, çizer, hayaller kurar, ama ben camdan atlar ve onun üstüne düşerim. aynı zamanda bir medyum. demek istediğim o saçma sapan kalp olayları hakkında konuşmayın.
bu yüzden söylemekten dilimde tüy bitti; bulabileceğin veya alabileceğin her sevgi, tutunabileceğin veya sağlayabileceğin her mutluluk, iyiliğin geçici de olsa her bir ufak parçası "ne olsa işe yarar".

kendinizi kandırmayın hepsi kendi insancıl becerilerinize bağlı. varoluşunuzun büyük parçası şanstır kabul edin. milyonlarca sperm içinden tek bir sperm sizi yaratan yumurtayı buluyor. sakın düşünmeyin panik atak olursunuz! gördüğünüz gibi gerçekleri bir tek ben görüyorum. iste dahi diye buna diyorlar."
- ciddi spoiler devre dışı kalır-

izleyin aga.

şimdi son olarak bu filmi türkçe'ye "kim kiminle nerede" adıyla çeviren kişi, kurum veya kuruluşlara kirli kulak çöpü armağan ediyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder