14 Ocak 2011 Cuma

vavien

öncelikle binnur kaya'ya hayran kaldığımı belirterek bir giriş yapayım. inanılmaz bir kadın. rol yapmıyor, yaşıyor.

---- spoiler----
filmden aklımda kalanlar ; kocasının yağmurlu havada piknik yapma isteğinin bir cinayet planı olduğundan şüphelense de, sus payını iterek kocasına " ben bu parayı değil seni istiyorum " diyebilen uçurumlardan dönen celal'in karısının gerçek sevgisi, celal'in porno cdlerinin bir numaraları ortağı olan oğluna her yemek öncesi " ellerini yıkadın mı " diye sorması, kafası bozukken cebine gelen " kabloda %50 indirim " şeklindeki mesaja okkalı bir sikkktiiiir çekişi ve tabiyki gözlere ziyafet düden gölü.
---- spoiler----

beklentilerimin çok üstüne çıkan, çok enteresan bir film. üşenmesem on sayfa giri yazabilirim hakkında. hem de zevkle.
öyle bir olay kurgusu inşa edilmiş ki ufacık bir karesi bile yaşamı defalarca sorgulatıyor. bence özünde anlattığı kavram da yaşam. sonu çok başarılı mı dersen bence değil. açık uçlu bir film. tamam bizler için bir gülümseme yaratıyor sonuyla ama bu yeterli değil. daha da net söylersem mutlu son bu filme yakışmamış. mutlu sonla bitmemeliydi dediğim nadir filmlerden biri.

film içinde askıda kalan sorular var. belki de bu noktalarda herkes kendi düşündüğü gibi yorumlasın diye rahat bırakmışlar sahnelerin vuslatını.

engin günaydın için ise fazla söze gerek yok. gıpta ile izledim.
settar tanrıöğen ve alışılmışın dışındaki peruklu saçlarıyla serra yılmaz da deyim yerindeyse parmak ısırtıyorlar.
ayrıca çekimleriyle ve görüntü kalitesiyle de türk sinemasında sık rastlamadığımız güzellikte bir görselliğe sahip.

olmuş bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder