16 Ocak 2011 Pazar

the twilight saga new moon

kitabını okuduktan ve kitabıyla hiç alakasız tellerden çalan twilight filmini izledikten ve ağız dolusu bir yuh çektikten sonra akıllanmayıp devamı niteliğinde olan new moonun da hatrı kalmasın diye seyreylediğim filmdir.
sıcağı sıcağına yorumlarımı aktarmak isterim ey sözlükçü! zira şu an hala kendime gelemedim. göt içi kadar sinema salonunda izlediğimden midir yoksa filmdeki erkeklerin ya kurt adam ya vampir olmasından mıdır bu gelemeyiş işte bundan emin değilim. epi topu iki insan var biri bella kızımızın babası biri de sinemada kusan çocuk. ashfsfsdkd
neyse konuya girizliyorum;

---- spoiler içerebilir----

bu filmimizde de gene aptal vampirsevici kızımız bella o orman senin bu orman benim, o kırmızı gözlü dost ziyaretleri senin bu uçan beyaz suratlılar partisi benim kamyonuyla atıveriyor kendini ordan oraya. büyük aşkı kanasusuyan edward'ın peşinde divane aşuk gibi dolanıyor. ee tabi sonra gene bella'ya hüsran gene bella'ya hasret var. ama o da nesi kurt adam kişisi çıkıyor sahneye bu hengamede. ve evet kurt adama meyillerin gözümden kaçmadı sevgili bella! güya körkütük aşıksın vampirine; az daha gayret etse çocuk seni götürüyordu kızım te hey hey!
alice ne şirin şeydir öyle yarabbim demek istiyorum bir de. hayallerdeki vampir! ahsjashjasd
sonrası işte bir ton saçmalık her zamanki gibi. sonunu göz önünde bulundurarak söylüyorum ki üçüncüsü yolda bu hedenin ahanda yazıyorum buraya. yazdım.

---- spoiler içerebilir----

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder